“Bugün bayram /Erken kalkın çocuklar/ Giyelim en güzel giysileri/ Elimizde taze kır çiçekleri/ Üzmeyelim bugün annemizi” sözleri ile Barış Manço her bayram gönül telimizi titretir. Ve ekler, Barış Çelebi:“Bayramlarda hüzünlenir melekler.” Barış Çelebi’nin dediği gibi bu bayram erken kalkalım, daha bir çocuklaşalım, annemizin gönlünü hoş tutalım.
Efsunlu bir iklim oluşturur bayramlar. Melekler kutsal bir muştu fısıldar kulaklara: “Bugün bayram!” Bugün bayram, küsler barışsın. Kırgınların gönlü alınsın. Bugün bayram! Öyle ya, bugün bayram! Ağızlar tatlansın. Çocuklar hoş tutulsun. Yüzler gülsün. Yaralar sarılsın. Mahzunlar gözetilsin. Hoşça baksın yürekler. Bayramda herkes tebessüm eder birbirine. Gizli bir kuraldır tebessüm. Öyle ki bayramlar can şenliği vakti. Bir olma, diri olma, gönül alma fırsatı.
Bu bayram, Kurban Bayramı. Kurban “yaklaşma” demek. Mevla’ya daha çok yaklaşma bayramı. Kurban, teslimiyet. Kurban, tefekkür. Vefa. Kurban, İsmail olabilme. Kurban, imtihan. İmtihanı kazanma. Kurban, baba İbrahim’in (as) ve oğul İsmail’in(as) imtihanı.
Bizim köyde, Boyabat Göynükören’de Kurban Bayramında sırık kebabı, bişi ve un helvası ikram edilir. Köyümün bayram âdetidir bu. Bayram sabahı şafak atarken her evde hummalı bir hazırlık olur, ocak başındaki odun ateşinde bayram namazına gidecekler için “bişi” pişirilir. Bayram namazının sonrasında getirilen bu sıcak bişilerle ve köyce büyük kazanlarda pişirilen tereyağlı sıcacık un helvası ile güzel bir “Halil İbrahim Sofrası” kurulur. Bu bişiler ve helva bayramın başladığının habercisi ilk ikramdır. Ağızlar bişi ve helva ile tatlanmıştır. Bütün köylü, bu bereketli ikramdan nasiplenir. Her kurbanda köyümüzün olmazsa olmazı sırık kebabı! Kurbanlık, tekbirlerle Allah’a hamd için kesildikten sonra ocak başlarında meşe odunu ateşinde nar gibi olana dek pişirilir. Kurbanlık ateşte çevrilirken altına sızan o mis kokulu, enfes tuzlu yağı sahanlara birikir. İşte bu sırık kebabından akan tuzlu yağın adı “serit”. Köyümüzün bayram sofralarının baş tacı işte bu, sırık kebabı olmuş kurban eti , serit, bişi ve helva.
Hz. İbrahim, Halilullah, cömert, çok içli, yumuşak huylu, yüreği yanık, vefakâr ve sadık peygamber. Yüce Yaradan, İbrahim Peygamber(as) için “Sonra gelenler içinde bizden İbrahim’e saadet ve selamet olsun diye iyi bir ün bıraktık. İşte iyileri böylece mükafatlandırırız. Doğrusu o, inanmış kullarımızdandı.” buyurduğu için her bayram İbrahim Peygamber’in(as) ve İsmail Peygamber’in (as) mukaddes hatırasını tekbirlerle yad ederiz. Onların teslimiyetini hissederiz. Onların hamd ve şükrüne katılmış oluruz.
“Hüzn-ü keder def ola/Dilde hicap ref ola/Cümle günah af ola/Bayram o bayram ola.” diyen Alvarlı Efe Hazretlerini yad edelim. Bayram tadında bayramlar ola.