Fenerbahçe paradoksları

Fenerbahçe paradoksları

Fenerbahçe paradoksları

Merhaba değerli okurlarımız.Yaz dönemini biraz pasif geçirip gözlem yapmayı tercih ettim.Eleştiri ya da övgü yapmak için erken olduğunu düşündüğüm için herhangi bir konuda fikir beyan etmeyi doğru bulmamıştım.Hala erken belki ama genel bir kanı oluşturabildim bazı konularda.Seçim sonuçlarından sonra Fenerbahçe’de hoca değişikliği oldu ve Jose Mourinho takımın başına geçti.eçen sezonki kadro büyük çoğunlukla korundu ama oyun tarzı çok değişti.Ön elemede Lugano engelini aştık ama Lille ile yapılan ilk maçı şanssız goller ile kaybettik.Peki ne yapılması lazım? Hayal kırıklığı olarak geçen bir sezon daha olmaması için neler gerekli? Rakiplerimizin durumu bizden daha mı iyi? Tüm bunlara kendimce cevap arayacağım.

Kombinede ayıp edildi

Seçimden sonra tüm taraftarlar heyecan ile sezonun başlamasını ve kombinelerin satışını bekledi.Ancak kimsenin beklediği gibi olmadı.Günler süren heyecanın sonunda yönetimin adeta işbilmezliği bir kere daha meydana çıktı.Gerçekten stadyuma gidip takımı destekleyecek,boğazını patlatana kadar bağıracak taraftarların hiç birisi bilet bulamadı.Sabah saat 10:00 da satışa çıkan biletler on saniye içinde tükendi gösterildi.Gerçek taraftarın alamadığı,kongre üyeliği için aidat ödeyenlerin ulaşamadığı biletlere ise taraftar grupları ve dernek üyeleri kolayca ulaşıp adeta sümen altı ettiler.Zaten daha sonraki oynanan maçlarda Kadıköy’ün ruhsuzluğu ve o alışılagelmiş 12.ADAM kimliğinden uzaklığı herkes tarafından eleştirildi.Fenerbahçe halkın takımıdır ve koşulsuz destekleyenlerin o koltuklara sahip olması gerekir.

Federasyon seçimleri

Federasyon seçimlerinde benim için açıkçası sürpriz oldu.Tarihin en kötü federasyon başkanı Büyükekşi’nin gerekli ayarlamaları yapıp koltuğunda kalacağını düşünmüştüm.Yanılmışım.Şimdi daha mı iyi oldu yoksa daha mı kötüsü geldi? Bunu zaman gösterecek.Önyargılı olmaya gerek yok ama geçmişte Hacıosmanoğlu ile Ali Koç’un şahsi sorunları olmuştu ve Fenerbahçe aleyhine açıklamalarını da hepimiz biliyoruz.Hacıosmanoğlu tüm bunların geçmişte kaldığını ve adil bir yönetim olacağını söyledi.Kendisine inanmak istiyorum ve umarım öyle olur.Yalnız seçimlerden önce olanlar ile ilgili hala herhangi bir çalışma,savcılık soruşturması dahi olmadı.En güçlü aday şantaj ve tehdit ile adaylıktan el çektirildiğini söyleyip mevcut tüm görevlerinden de ayrıldı.Hala bu konuda herhangi bir haber güncellemesi olmadı ve yine unutturuldu.İşte tam bu noktada yönetime yine eleştirim olacak.Tüm sezon boyunca feryat figan isyan ettiğiniz Büyükekşi seçime giriyor ama Fenerbahçe adayının arkasında duramıyor.Seçime desteklediği bir aday olmadan giriyor.Bu seçim öyle bir seçimdi ki; yoldan geçen adamı aday yapsa seçtirirdi Ali Koç.Bence o kadar şikayetten,eleştiriden,kavgadan sonra en azından bu seçime doğru düzgün bir çalışma yapması gerekirdi.Bu sezon federasyonda ne olursa olsun Fenerbahçe yönetiminin eleştirme,konuşma hakkı kalmamıştır.

Çok gol yiyoruz

Takımı hazırlık maçlarında ve Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde izlediğim kadarı ile henüz oynanması gereken oyuna adapte olmuş değiliz.Defansif anlamda acemice ve çok fazla sayıda gol yiyoruz.Bence geçen seneki oyunu koruyup birkaç konuda kendimizi geliştirmek ve mental anlamda daha iyi hale gelmek yeterli olacaktı.Ancak teknik patron Jose Mourinho aynı fikirde değil.Rakibi boğan,forması bile bir puanı alan Fenerbahçe’yi tercih etmiyor tecrübeli teknik adam.Mourinho’nun mantığına göre kazanmanın şifresi rakibe göre oynamak.İyi oyun değil,iyi sonuç odaklı düşünüyor.Erken de olsa şimdiden söylemeliyim ki Fenerbahçe taraftarı bunu hiçbir zaman istemeyecek,biraz sıkıcı maçlarda hemen protesto edecek.Lille maçının son anlarında şanssız bir gol ile mağlup olduk ama konuşulması gereken asıl konu Livakovic’in bu kadar çok top kurtarması.Kaleciniz takımınızın yıldızı ise orada bir yanlış var demektir.Demek ki çok pozisyon verip çok tehlike yaşıyoruz.Hücumda ise akıl almayacak kadar beceriksizdik.Çok gol kaçırdık.Bu seviyelerde her zaman bu pozisyonlar gelmez.Tecrübeli golcü Dzeko her ne kadar bulunmaz bir kaptan olsa da geçen seneki Konyaspor maçındaki gibi cömertçe harcadı pozisyonları…Maximin ise kendini bulduğunda daha etkili olacağının sinyallerini verdi.Bence Fenerbahçe ikinci maçta daha kompakt oynayıp daha kalabalık hücum ederse ve özellikle dönen topları almayı başarırsa turu geçmesi kolaylaşır.Şuan ki performansı ile Szymanski kızağa çekilip İrfan Can o bölgede iyi bir şutör olarak kullanılmalı.Krunic ise tesislerde bırakılıp maça götürülmemeli.Bu oyuncu hakkında eleştirilerim daha gelmeden başlamıştı.Hatta bazı okurlarımızdan tepki bile almıştım.Ancak ben suya sabuna dokunmayan bir ortasaha oyuncusunun bize faydalı olmayacağını biliyordum.O zaman bana tepki gösteren herkes şuan haklı olduğumu söylüyor.Keşke yanılsaymışım…

Transfer

Transferde yanlış değil eksik işler yapılıyor.Takımın herşeyden önce ihtiyacı olan 6 numarayı ön elemelere yetiştirememek belki de bizi yine Şampiyonlar Ligi’nden edecek.Bu takımda geçen sene çok net görüldü ki;Fred yok ise galibiyet zor.Bunu göre göre bir B planı oyuncusu alınmaması,Fred’e eşlik edip yükünü hafifletecek bir hamal ortasaha gelmemesi adeta acemilik.Yabancı kuralı da revize edilmiş iken ısıran,koparan ve pozisyon bulduğunda şut atan yeni nesil bir Appiah getirmek kulübe ve Mourinho’ya büyük hizmet olur.Bu transferin bir an önce sonuçlandırılması en büyük isteğimiz.Eğer Ferdi giderse ve takıma iyi para kazandırırsa bir de sol bek arayışına gireceğiz.Umarım yeni Ferdiler bulmayı başarırız.Çünkü ülkemizde futbolun yıllardır en büyük problemlerinden biri bek oyuncularının kalitesizliği.Ferdi sonrası bir ‘Fetret Devri’ yaşamak adeta eziyet olur.

Rakipler de aynı
Ben rakiplerimizin de bizden çok farklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası.Galatasaray’da iç karışıklıklar sonuçlara yansıyor. Beşiktaş’ın Galatasaray’ı farklı yendiği maçı izleyen herkes Bjk’ın çok iyi bir takım olduğunu düşünmüş olabilir. Kısmen katılsam da tamamen aynı fikirde değilim.Biz Beşiktaş’ın 20. saniyede rakibinin moralini bozan bir gol ile öne geçtiği bir senaryoyu izledik sadece.Peki tersi olsa nolurdu? Beşiktaş’ın stoperinin ayağı kaysa ve Galatasaray ilk dakikada öne geçse belki skor yine 5-0 olurdu ama Galatasaray lehine.Sadece şunu söyleyebilirim ki Galatasaray çok kırılgan olduğunu gösterdi.Beşiktaş ise takım boyunu kısaltmayı iyi becerdi.Çok ama çok tecrübeli ve doğru harmanlanmış hücum oyuncuları ile bu sezon skor bulmakta zorlanmayacaklar.Maçın yıldızı bana göre Gedson’du.Kaptığı her topu ileri sürdü ya da hücumculara verdi.Zaten onun ortasahada kurduğu üstünlük maçı kolaylaştırdı.Dediğim gibi Beşiktaş çok başarılı bir maç çıkardı ama maçın başındaki şans anı erken bir dönüm noktasıydı.Galatasaray ise geçen sezon görmediği kartları bu sezon gördüğünde senaryo çok farklı olabiliyormuş.Tarihin en iyi Galatasaray’ı denilen takım 5 farklı mağlup oluyor ise geçen sezonun tartışılması gayet normal.