İRADE TERBİYESİ ÜZERİNE

Çengelköy’de bir kitapçıda karşılaşmıştım bu muazzam eserle ve bu muhteşem yazarla.  Kitabı incelerken kitabın adı, ön ve arka kapakta yazılanlar beni derinden etkilemişti.

Bir tevafuk eseri, tam bir “hazine” ile karşı karşıyaydım. Kitabın kapağında ve arka kapağında Cemil Meriç’in sözü vardı. Ön kapakta: “Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” Kitabın arka kapağında ise  “Kaderimi tayin eden bir başka kitap da İbrahim Ethem’in tercüme ettiği Terbiye-i İrade (İrade Terbiyesi) başlıklı eseridir. Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” sözü vardı. Arka kapakta  Cemil Meriç’in sözünün altında meşhur Gençlerle Baş Başa yazarı Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in şu sözü ilişti gözüme: “Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Alix-Marseille Üniversitesi rektörü meşhur terbiyeci ve ahlakçı Jules Payot’un “İrade Terbiyesi” adlı kitabı idi. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım. İhtiyar bir meşenin dibine oturarak İrade Terbiyesi’ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür(özlem) ve nedametle(pişmanlıkla) karışık müphem(belirsiz) bir acı duymaya başladım. Kendi kendime ‘Ah bu kitap, on sekiz yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi.’ diyor ve geciktiğim için üzülüyordum.” İki büyük yazarı inşa eden kitap! Tam bir hazine!

  Bu kitabı farklı kılan kitabın samimi bir üslupla ve net ifadelerle yazılmış olması, kitabın hayata dair çok etkili reçeteler içermesiydi. “Ben, kitap okuyorum.” diyen her bireyin mutlaka tanışması gereken bir eser. İrade Terbiyesi, bir başucu kitabı. Kitap hediye edecekseniz, kitap sipariş edecekseniz, hiç durmayın, bir İrade Terbiyesi edinin. İyi ki, diyeceksiniz, iyi ki! Sizleri  Ali Fuat Başgil’i ve Cemil Meriç’i derinden etkileyen Jules Payot’un sihirli cümleleri ile baş başa bırakıyorum.

“Çalışmak, insanı mutlu kılar.”

“Küçük şeyleri küçümseyen, yok olmaya mahkûmdur.”

 “Kendimizin ve hatalarımızın farkında olmak, zamanımızı çalan şeylere karşı şuurlu olmak ve buna göre kendimize bir yol haritası belirleyip bu yoldan ayrılmamak gerek.”

“Her akşam ertesi günün çalışma konusu belirlemeli, başlanan işi bitirmeli, sadece bir işle meşgul olmalı, ve en önemlisi de zamanı boşa harcamamalı Bu alışkanlık en büyük hayallerin gerçekleşmesini sağlar.”

“Uzun soluklu ve sebatkâr düşünce yapısı eleştirel bakış açısı ve sürekli tetikte olmak, işte eğitimli insanı oluşturan etkenler bunlar.”

“Ah keşke her yıl birkaç kişi de olsa öğretmen, doktor, avukat olarak köylerine, kasabalarına küçük şehirlerine dönse. Halkla bütünleşip konuşma fırsatları olsa da mütevazı yaşantılarıyla başarı hikâyelerini anlatsalar. Bu yolla yirmi yılda ülkenin nereden nereye geleceğini, yeni bir aristokrasinin doğacağını, insanlık uğruna güçlü bir geleceğin inşa edileceğini düşünüyorum.”

“Kargaşadan uzak durmak, tefekkür etmek, içimizi dinlemek, faydası olacak kitaplar okumak, notlarımızı tekrar tekrar okumak ve hangi davranışın nasıl bir tehlike yaratabileceğini somut olarak derinlemesine düşünmek akıl yürütürken bize yardımcı olacak en önemli adımlardır.”

“Tarihin gerçek kahramanı aslında felsefede, sanatta, edebiyatta, endüstride bir numara olan bilim adamlarıdır.” .” “Atina küçük bir yer olmasına rağmen halkının fiziki güce ve edebiyata olan hayranlığı hiç görülmediği kadar büyük şairlerin filozofların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sparta halkının manevi desteği muhteşem güçlü bir toplumun doğmasını sağlamıştır.”

“İnsanlara doğruluğu, dürüstlüğü, adanmışlığı, örnek olmayı sözle değil, ancak eylemlerimizle gösterebiliriz.” “Kararlı kişiler, kararsız, ürkek kişileri etkiler, sürükler.”

“Ailesinde filozof bulunan nadir olduğundan ailesinde akılcı bir eğitim olan azdır.”

“Tefekkür eden aklın bakış açısı ise tıpkı bir bal arısı gibi fikri damla damla oluşturmaktır.

“Bir çalışma sırasında gelen arkadaşlar dikkatini iradeni dağıtır. Kurtuluş tefekkürde saklıdır.”

“Her yemekten sonra içilen bir sigara yüzünden yılda çöpe atılan yüz frankları ve kapkara hale gelen dişleri düşünüp kendinizi sigara içmeme kararı almaya itmek gibi. Bu arada Tolstoy’un sigaranın aklın derinliklerini uyuşturduğu fikrini de bir ara araştırmak lazım. Zihnimiz açıkken, felsefi bir konuda düşünürken sigara içtikten sonra bizde neler değiştiğini görebiliriz. Sigara içtikten sonra aklımızı toparlamakta düşünmekte zorlandığımızı görürsek sigaranın aklı uyuşturduğunu anlarız.”

 “Bazı kelimeler, barındırdıkları anlam itibariyle insanı titretir. Örneğin gurur, büyük şahsiyet, insanlık şahsiyeti, suç, aşağılık gibi.” “Sıradan insanlar, yücelik asalet, ulviyet kelimelerini pek kullanmazlar.”

İşte İrade Terbiyesi, böyle muazzam bir eser. Tesiri yüksek. Sarsıcı. Bu eserde aşama aşama iradenin insan hayatındaki rolleri üzerinde duruyor Jules Payot. O halde bizler de hayatta hangi yaşta olursak olalım, her ne iş yaparsak yapalım mutlu olabilmek, sağlıklı olabilmek ve hedeflediğimiz başarıyı yakalayabilmek için iradenin önemini fark edip irademizi eğitmeye yönelik sağlam bir başlangıç yapmalıyız.