Kumbara

Çok sıkıntılı ve üzücü zamanlar geçirdiğimiz şu günlerde, televizyonda karşılaştığım bir haber bu yazımı kaleme almama vesile oldu. Küçük bir çocuk deprem bölgesindeki kardeşlerimize yardım etmek amacıyla kumbarasında biriktirmiş olduğu bütün parasını göndermişti. Oysak ki zaten ekonomik olarak içinden geçtiğimiz şu zor süreçte, bu küçük yavrumuz çikolata, gofret ya da bir oyuncak almak yerine büyük bir özveriyle biriktirmiş olduğu kumbarasındaki bu parayı hiç aklında olmayan bir durum için harcamayı tercih etmekteydi. İşte ben burada ilk etapta önemsiz gibi gördüğümüz bir hareketin aslında yavrularımıza kazandırdığı bu güzel davranışı vurgulamak istiyorum. Çocuklarımıza sembolik olarak verdiğimiz bu harçlıklar, aslında onlara biriktirme, paylaşma ve harcama şeklinde üç grup örnek davranışı aşılamaktadır.

Aslında atalarımız da bu örnek davranışı işaret etmek için şu vecize sözleri dile getirmişlerdir. Bunlardan birincisi ak akçe kara gün içindir. Bir diğeri ise sakla samanı gelir zamanıdır. Bunlar yaptığımız bu tür birikimlerin sanki yolda bulmuş gibi zamanı geldiğinde karşımıza çıkacağı ve kendimize ya da başkalarına ciddi faydalar sağlayabileceği anlamına gelmektedir.

Bunlardan yola çıkacak olursak günümüzdeki sınırsız tüketim alışkanlığına da bir vurgu yapmamız yerinde olacaktır. Aileler kontrolsüz bir şekilde, çoğu zaman cebinde olanı değil, aksine cebinde olmayanla sınırsız alışveriş yapmaktadırlar. Tabi ki bu kredi kartları ya da alınan kredilerle mümkün olabilmektedir. Geçmiş alışkanlığımız olan ve yukarıda bahsettiğimiz yavrumuzun tutumlu davranışı ise maalesef gitgide kaybolmaktadır. Bu da israfı ve gerçek manada kendi geleceğimizden, çocuklarımızın geleceğinden hatta işte böyle sıkıntılı günlerde kardeşlerimizin geleceğinden çalmaktadır. Çünkü Allah’ı Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır. Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Burada dikkat etmemiz gereken, reklamlarla ortaya çıkarılan yeni moda giyim ve diğer tüketim davranışlarının bizi zor günlere itmesine dikkat etmek ve en başta bahsettiğimiz güzel yavrumuzun örnek davranışı benimseyip, zamanı geldiğinde de birikimimizi doğru şekilde değerlendirmektir.  

Çocuklara gereğinden fazla harçlık vermek; ne yavrularımızı çok sevmek anlamına gelir ne onlara çok iyi yetiştirdiğimiz anlamına gelir. Bunun yerine onlara ilgi göstermek, ihtiyaç duydukları sevgiyi vermek ve onlara zor günler için tutumlu olmayı aşılamak çok daha anlamlı olacaktır.  Böylelikle, harçlık sayesinde para yöntemini kazanan bir çocuk, hayat tarzını kendisine sunulanlara göre değil kendi ihtiyaçlarına göre belirleme davranışını kazanacaktır. Rabbim bizlere böyle davranmayı ve yavrularımızı da böyle yetiştirmeyi nasip etsin.