Sonbaharın Bereketi: Kanlıca Mantarı

Sonbaharın Bereketi: Kanlıca Mantarı

OSMAN ÇAKIR / 25 Eylül 2024

Boyabat’ın verimli toprakları ve kırsal yaşamının derin kökleri, her yıl tekrarlanan tarımsal faaliyetlerle kendini gösteriyor.

Hasat zamanı geldiğinde, köylüler tarladan harmana doğru yola çıkar. Bu, âdeta yılların ritüeli gibi bir süreçtir.

Çeltik, fasulye, nohut, mısır, kabak gibi çeşitli tarım ürünleri, toprağın bağrından koparıldıktan sonra biçilir, savrulur, kurutulur ve özenle ambarlara doldurulur.

Bu dönemde tarlalardaki hareketlilik, köylerin âdeta canlanmasına neden olur. Herkesin işin bir ucundan tuttuğu bu mevsimde, emek veren her el, toprağın nimetini paylaşır.

Tarladaki işler bitse bile köyde iş hiçbir zaman son bulmaz. Bölgedeki ormanlar, âdeta köylünün ikinci tarlasıdır.

Sonbaharın gelmesiyle birlikte Boyabat’ın çevresindeki ormanlarda yetişen kanlıca mantarları, köylülerin sabah erken saatlerinde yeni bir telaşın içine girmesine neden olur.

Güneş doğmadan yataklarından kalkıp ormanın yolunu tutan vatandaşlar, sepetlerini bu doğanın mucizesiyle doldurmak için deyim yerindeyse yarışırlar.

Kanlıca mantarı, lezzetiyle olduğu kadar yöre halkına ekonomik katkısıyla da önemlidir. Toplanan mantarlar, Boyabat Yöresel Ürünler Pazarı'nda satışa sunulur.

Mantarın kilosunun 150 TL’yi bulması, köylülerin yüzünü güldüren bir gelişmedir.

Bu süreç, Boyabat kırsalındaki hayâtın aslında sâdece tarlalardan ibaret olmadığını, doğanın sunduğu diğer nimetlerle de zenginleştiğini gösterir.

Kanlıca mantarı toplamak, sâdece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda sosyal bir etkinliktir. Aileler, arkadaşlar ya da komşular, ormanda birlikte vakit geçirir, deneyimlerini paylaşır.

Toprağa verdikleri emeğin ardından, doğanın bu hediyesini toplamak bir nev'i ödüldür.

Boyabat Yöresel Ürünler Pazarı tam da bu dönemde daha da canlanır. Pazarda tezgâh açan köylüler, mantarlarını satarken hem emeklerinin karşılığını alır hem de şehir hayâtına bir canlılık katar.

Mantar toplama ve satışı, köyden kasabaya uzanan bir ekonomik hareketliliğin sembolüdür. Bu hareketlilik sâdece maddi kazancı değil, aynı zamanda geleneklerin devamını ve toplumsal dayanışmayı da güçlendirir.

Mantar sezonu boyunca, kasabaya yolu düşen her ziyaretçi bu pazarın canlılığına tanıklık eder.

Boyabat’ın köylerindeki bu ritüeller, doğayla insanın iş birliğinin en güzel örneklerindendir. 

Köylüler, toprağın ve ormanın sunduğu bu nimeti büyük bir titizlikle toplar, temizler, sepete doldurur. Hem kendileri hem de kasabanın ekonomisi için bu faaliyetler büyük bir önem taşır.