TERÖRİSTLERİN ÖLDÜRÜLÜŞÜ..!

(Eski bir yazı 18.1.2013)

Biri PKK’nın kurucusu olan üç kadın Paris’te öldürüldü. Fransa cumhurbaşkanı öldürülenlerin birini tanıdığını söyledi. Allah bilir Türkiye’nin Fransa’daki Büyükelçisini tanımıyordur.

Bu hal, Fransa’nın Türkiye’ye karşı terörün neresinde olduğunun ölçüsüdür.Teröristlerin defninden sonra, gazete başlıklarına baktım, hemen hepsi sağduyunun galip geldiği yönünde manşetler atmıştı.

Bu kimine göre böyle kimilerine göre de farklı.

Bir teröristin tabutuna Türk bayrağı örtülmesini asla istemem.

Ama tabutun üstüne örtülen örgütün “çaputuna” da müdahale edilmelimiydi?

Serbest bırakmak devlet için bir aczi yet mi? Onu milletimizin takdirine bırakıyorum.

Bir de 1994’de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığını Refah Partili Ahmet Bilgin’in kazanmasını düşünüyorum.

Ahmet Bilgin, Hukuk Profesörü ve Devlet Planlama Uzmanıydı. Diyarbakır’da Irkçı saplantıyı öldürecek güzel çalışmalar yapmıştı. PKK’yı “İrtica” kadar tehlikeli görmeyenlerin engellemesiyle,1999 yerel seçimleri kazanamadı. Ahmet Bilgin’in seçilmesini engelleyerek, Diyarbakır’ın idaresinin “teröre” teslim edilmesini destekleyenleri bir türlü kabullenememiştim ve çok üzülmüştüm.

Türkiye’ye kötülük yapanlara devlet görevlilerinin, desteği insanı kahrediyor.

Belediye deyip geçmeyin belediye büyük bir güçtür ve kötüye kullanılabilmektedir.

Öcalan’la görüşme: Vatandaş olarak devletin “teröristle” görüşmesini istemem. Ama yaşadığımız acıların artmasını da!

Bu yüzden iki arada bir deredeyim.

Kürt vatandaşımızı temsil etmediği bilinen terör örgütünü onların temsilcisi konumuna getirmek, devleti aczi yet içinde göstermektir. Devlet yönetenler bunlara dikkat etmelidir.

Olayların sosyolojik sebepleri üzerinde de durulmalı ve terör belası defedilmelidir.

Türkiye o zaman, güçlenecek ve Yeniden Ayağa Kalkacaktır.

Buna inanıyorum.

Hoşça kalın.

Nezih Yıldırım

18.1.2013