BEN BİR İNSANIM; AMA RADİKALMİYİM
(Eski bir yazı 25.7.2006)
Bağdat’ı yaktılar, Kerkük’ü yerle bir ettiler, Filistin’i halkıyla beraber yok ediyorlar. Bu duruma bir anlam veremezken 14 gündür, Lübnan’ı yakıyorlar. Cehennem ateşi gibi sivil yerleşim yerlerine lavlar püskürtüyorlar. Görüntü bir milletin yok edilmesinden başka bir şeye benzemiyor. Siyonizm merhametini kaybetmiş. İnsan sıfatında birinin yapamayacağı şekilde çoluk çocuk vahşice katlediyor, yakılıyor yıkılıyor.
Gazetelere düşen bir fotoğraf bile insan vahşetini anlatmaya yetiyor.fotoğrafta yaralı kadına sarılmış bir çocuk “ne olur ölme anne”diye yalvarıyor.Kadında eliyle çocuğun yüzüne uzanarak direnmeye çalışıyor.Ama nafile!.....
İsrail önce uçaklardan “köyü bombalayacağız köyü terk edin” yazılı broşürler atıyor sonrada köyü terk eden köylülerin üzerlerine lavlar kusuyor. Savunmasız insanları acımasızca katlediyor. Dünya ise bu vahşeti fütursuzca seyrediyor.
Bu insanlardan ne istendiğini ve niçin öldürüldüklerini bir insan olarak anlamış değilim. İsrail’in kana doymayışı nedendir? Haçlı ordularının yenilme intikamlarını torunlarından mı alıyorlar.
Dünyanın gözü önünde bu katliam niye? Yoksa bir din savaşımı yapılıyor. Bu katliam yapılırken İslam Ülkeleri üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi duruyorlar, bu yetmezmiş gibi bazıları da hayâsızca açıklama yapıyorlar.
Özellikle Suudi Arabistan yöneticileri hiç haya etmeden Hizbullah suçludur diye açıklama yapıyor..Allah’tan kork be kral. Hakkı söyletmiyorsun bari sus veya müftün müdür, şeyhin midir o adamı sustur. Yarın peygamberimizin yüzüne nasıl bakacaksın. Gerçi peygamberi nerden göreceksin de.
Bize gelince;başta görsel ve basılı “basın/medya”nın bir kısmı İsrail katliamını meşrulaştırma gayretkeşliğine soyunmuş görünüyor,bu durum Tük milleti için kabul edilebilir gibi değil..Efendim neymiş filan örgüte İsrail’in yaptığı gibi yapmalı imiş.Türkiye deki teröristleri utanmadan filistindeki masum insanlarla eşdeğer gösterme durumuna getiriyorlar.
Bir defa bizim büyük bir devlet olarak orta doğuda geçmişten gelen haklarımız ve sorumluluğumuz var. Biz buraları 600 yıl idare ettik.O yerlere adalet ve refah getirdik bugün hala Osmanlının adını duyunca ayağa kalkan insanlar var.
Ayrıca din ve kan bağımız var. Bağdat, Filistin, Lübnan ve Kerkük hepsi bizim tarihimizi yansıtan ve yaşatan şehirlerimizdir.
Özellikle Kerkük misakı milli sınırlarımız içindedir. Biz millet olarak buralarda olan bitene seyirci kalabilirmiyiz. En azından bu Ülkeyi bize bırakan ecdadımıza karşı manevi sorumluluğumuz yokmu?
Bilinmelidir ki kuvayi milliye Türk milleti için ne ise Hizbullah ta Lübnan için odur.(Ve Lübnan ın yasal partisidir).Filistin içinde Hamas aynıdır. Ayrıca Hamas Filistin halkının seçtiği iktidar partisidir. Eylemi ve söylemi savaş psikolojisi içinde değerlendirilmelidir.
Biz bunları sevmek durumunda değiliz ama o ülkelerin bağımsızlığı için çalışan teşkilatlardır. Bu konuyu iyi değerlendirip oyuna gelmememiz gerekir. Gerçi hemen İsrail’e savaş ilan edelim demiyorum ama gür bir sesle kınamamızı kimsenin yadırgayamayacağını düşünüyorum.
Aslında, savaşın gidişatına bakınca İsrail 150 yıllık 3 aşamalı planının ikinci devresini tatbike koymuş olduğu yönünde şüpheler ortaya çıkmaktadır. Biliyorsunuz l50 yıllık planın ilk 50 yılı İsrail Devleti’nin kuruluşu, ikinci 50 yılı genişleme, üçüncü 50 yılı da Nil’den Frat’a büyük İsrail Devletinin oturması projesidir.
İsrail Devletinin haritasında sınırları yoktur ve özellikle çizilmemiştir idealleri Nille, Fırat arası büyük İsrail Devletidir.Allah korusun İsrail’in bu emeline ulaşması durumunda iki üç devlet haritadan silinmek üzere Türkiye dahil 8 ülkeden toprak talebi olacaktır.
Başta Kuzey Irak olmak üzere kafasını kuma sokan ülke yöneticileri İsrail’in kötü emellerine yardımcı oluyorlar. Siyonistler Osmanlıyı boşuna mı yıkmak istemişlerdi.
Abdülhamit hanı sevmeyişlerinin nedeni, Osmanlının borçlarını kapatma karşılığında Filistin’i isteyen Yahudileri makamından kovmasıdır.
Bu topraklar kanla alınmıştır parayla satılmaz demesidir. Benim kişisel olarak endişelerim odur ki İsrail bir soykırımına yeltenmiş, Orta doğuda huzursuzluğun çıbanbaşı olmuştur. ABD. nin sınırsız desteğini de alarak Orta doğunun sınırlarını yeniden belirleme niyetleri apaçık görünmektedir.
Ben bir insan olarak yapılan katliamları kabul edemiyor tepki gösterme ihtiyacı hissediyorum,Bu tepkim benim insan oluşumdan mı yoksa başlığımızda da ifade ettiğim üzere radikal oluşumdan mı. Tabii ki insan oluşumuzdan diyor ve Savaşsız bir dünya dileyip.Çocuklar ölmesin diyorum.
saygılarımla.