Önceki yazılarımda sırasıyla, Kastamonu, Sinop, Kırşehir, Kocaeli ve Kars programlarından bahsetmiştim. Bu illerde gördüğümüz eksiklikler ve güzellikleri kayıtlı hale getirmeye çalışmıştım.

Bu yazımda ise 7-9.10.2018 tarihlerinde Eskişehir’e yaptığım 3 günlük eğitim programı çerçevesindeki ziyarette gördüklerimi sizlere aktarmaya çalışacağım.

Bakanlığımızca personelimizin daha etkin ve verimli hale gelmesi için, bölgeler arası düzenlenen İç Hizmet eğitiminde Mali Mevzuatı (5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu.4734Sayılı Kamu İhale Kanunu) ve İkincil mevzuat uygulamalarını anlatmak üzere Eskişehir’e gelmiştim.

Eskişehir’e giderken Yüksek Hızlı Treni tercih etmiştim. Tercihimin doğruluğunu Trendeki konfordan ve rahat yolculuktan anladım. Tren Ankara garından hareket edince ikramlar başladı.

Hizmet personeli eğitimli ve çok kibar insanlardı. Sorulanlara nezaket kuralları içinde ve anlaşılır şekilde cevap veriyorlardı.

İkramlara gelindiğinde;

-Efendim içmek için ne alırsınız? Çay kahve vs. ve bisküvi sandviç?

- Çay ve sandviç.

Hayhay diyerek anında servis yapıyorlardı. Hizmetleri takdire şayan dı. Tren hareketinden itibaren 1,5 saat’te yaklaşmıştık ki Eskişehir’e geldik.

Gardan bir taksiye bindim ve Öğretmen evine geldim. Öğretmenevinde rezervasyonumuz önceden yapıldığından fazla zahmet çekmedim ve oda anahtarımı aldım.

Odama çıkarak daha rahatıyla üstümü değiştirdim duş alıp biraz dinlenince daha önceki bakanlarımızdan Nabi Avcı beyin danışmanı; Nebi Kılıçaslan’ı aradım öğretmen evinde olduğumu söyledim ve Nebi bey de bir saate kadar öğretmenevine geldiler.

Bahçede Nebi beyle otururken de 37 yıl önce Bağ-Kur Genel Müdürlüğünde beraber çalıştığımız başka bir arkadaşımız geldi. Geçmişe dair çok güzel sohbet ettik ve dünyanın küçüldüğünü insanların nerede ne zaman karşılaşabileceğini belli olmadığını bir kez daha anladım.

 İkinci gün ise kahvaltıdan sonra derse başladık. Ders mali mevzuat olunca biraz sıkıcı kabul edilebilir. Bizde dersin sıkıcılığını çeşitli örneklerle gidermeye ve dersi sevdirmeye çalıştık. Öğlene kadar bütçeleme ve harcama belgeleri yönetmeliği ile harcama talimatına dair güzel sunumun peşinden Kamu zararlarını da işledik. Harcamalarda dayanak belgelerin düzgün ve anlaşılır olmasını anlattık.

Şairliğimiz İllerde ki personelimizce de bilindiğinden istek üzerine ders sonunda şiirlerimden birkaç örnek sundum. Katılımcılar çok memnun oldular. 

Öğle yemeğinde Kütahya ve Afyon’dan gelen hemşerilerimle birlikte yedik. Böylece Sinopluların tüm illere dağılmış olduklarını da bir kez daha görmüş olduk.

Öğle sonu dersimiz İhale mevzuatıydı. İhale mevzuatını ve ihale usullerini dilimizin döndüğünce anlatmaya çalıştık.

Ders bitti yeniden şiire döndük. Bir kez daha anlamış olduk ki insanlar şiirde kendilerini buluyor ve halkımız bu sanatı çok seviyor.

Bendenizde bu durumu görmüş olarak şiirlerimin hikâyelerini anlatarak okumaya çalıştım. Sonuçta alkışlar gösterdi ki dinleyiciler şiirlerde kendilerinden bir şeyler gördü ve şiirlerimi çok sevdi.Sağ olsunlar.

MÜZE ZİYARETİMİZ:

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ilim adamlığını göstermiş ve Eskişehir’e çok güzel kültür müzesi yapmış. Bu manada sayın belediye Başkanını tebrik ederim.

Çünkü Türk insanının bilmediği Müslüman âlimlerden birçoğunun resimleri ve mumyaları yapılmış ve her âlimin çalışma alanlarını anlatan yazılımlar hazırlanmış. Ayrıca çok iyi yetişmiş yetenekli ve donanımlı rehberler gelenleri gezdiriyor ve çok güzelde anlatımlar icra ediyorlar.

Anlatımlarla ve Müslüman din âlimlerinin çalışmalarıyla insan gururlanıyor. Ama bugünkü durumumuza bakınca da gerileme sebeplerine bir anlam veremiyor.

Neticede çok duygulandım ve Eskişehir’den memnun ayrıldım. Herkese tavsiye ederim.

Ve bir kez daha belediye başkanını tebrik ettim.

AYRILMA VAKTİ:

Üçüncü gün sabah kahvaltımızı yaptık, hemşehrimiz Barış Başoğlu ve diğer arkadaşlarla bir kahve içimi sohbet ederek öğle treni ile Ankara’ya hareket ettik. Eskişehir’e dair güzel anıları geride bırakarak.

Hoşça kalın.

15.11.2018

Nezih Yıldırım