Asr Suresine Uygun Yaşamak

Müslüman bir beldede yaşayan bir kimse, günde 5 kez “Haydin namaza, haydin felaha” sözleriyle karşılaşır. Kişi, namaz kılmak için hepimizin bildiği gibi önce abdest alır. Abdest alarak ve günde 5 vakit namaz kılarak, kişi günde 5 kez akan bir suda yıkanmış gibi olur. Maddi, manevi, elbisesi ve de vücudu genel olarak temizlenmiş olur. Peki ya namazın mümine diğer katkılarını hiç düşündünüz mü? Tabi ki saymakla bitmez. Ben bu yazım da, hakkıyla kılınan namazın insanı kötülüklerden alıkoyacağını, ferahlığa ve ebedi sonda gerçekleşmesi muhtemel hazin sondan kurtarmasına odaklanmak istedim. Aklıma da Asr suresi geldi. Kelime anlamı olarak “içinde bulunulan zaman, mutlak zaman gibi anlara gelmekte ve anlamına baktığınızda, birbirine iyi ameli, sabrı ve hakkı tavsiye edenlerin kurtuluşa ereceği ve ziyandan uzak olacakları dile getirilmektedir.

İnanan erkek ve kadınlar, hak olan Kitabın, yani Kur’an-ı Kerim’in anlattığı ve doğru diye hüküm verdiği şekilde hareket eder ve iyi amel edenlerden olurlarsa hazin sondan kurtulmuş olurlar. İnandığı gibi ya da anlattığı gibi kişi yaşarsa, kişi tam iman etmiş olur. Böylelikle sadece öbür dünyası değil aslında bu dünyası da güzelleşecektir. Çünkü iman insana doğru olmayı, dürüst olmayı, tatlı sözlü ve güler yüzlü olmayı emreder. Bu da kişinin, etrafındaki kişiler tarafından da sevilip sayılmasına neden olur. Bu şekilde Allah’a inanan, hakkı ve sabrı etrafındakilere tavsiye eden kimselerin elinden, dilinden ve diğer uzuvlarından çevresine zarar gelmeyecektir. Halk ondan emin olur ve ona güvenir. Allah c.c. inanan müminleri böyle güvenilir kişiler eylesin.

Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, inanan kişilerin manevi duygularına etki eden kin tutmak, her hareketinde bir kişiye kötülük düşünmek, aşırı ihtiras sahibi olmak ve başkalarına karşı bu tür duygular beslemek her şeyden önce kendilerine düşman edinmelerine sebep olur. Ayrıca, ruhi, manevi stres ve komşuya kötü zanda bulunmak, o komşusunun halk tarafından kötü olarak tanınmasına sebebiyet verir. Oysaki birkaç apartman sakini olarak, herkes kendi dairesinde oturup, ailesiyle veya tanıdıklarıyla konuşurken bile, hüsn’ü zanda bulunması, birçok kötülüğü bertaraf edecektir.  Allah’ı Azimüşşan, ailemizi, çevremizi birbiriyle hoş geçinen kullarından eylesin.  

Kısaca, Asr Suresi, zamanın nasıl kullanılması gerektiğine dair bizlere önemli mesajlar vermektedir. Tekrardan izah etmek gerekirse, insanın hem dünya hem de ahiret saadetini kazanabilmesi için, zamanı doğru değerlendirmesi, iman etmesi, salih ameller işlemesi ve birbirine sabrı ve hakkı tavsiye etmesi gerekmektedir. Asr Suresi, bize sadece kişisel değil, toplumsal görev ve sorumluluklarımızı da hatırlatır. Zira zamanın, kişinin hem kendi hem de toplumun refahı için doğru bir şekilde değerlendirilmesi gereken bir kaynaktır. Bu nedenle, Asr Suresi'nin öğretilerini hayatımıza rehber edinmek, hem dünya hem de ahiret mutluluğuna giden en doğru yoldur.