Günümüzde karşılaşmış olduğumuz deprem sebebiyle, komşuluğun önemi daha çok ön plana çıktı. Herhangi bir sıkıntı esnasında, köylerimizde olsun, apartmanlarımız da olsun hemen komşuya gidilir. Komşuya büyük ambar lakabı da takılır. İhtiyaç halinde nasıl ki eskiden ambara gidip ihtiyaç gideriliyorsa, ihtiyaç halinde komşuya gidip ihtiyacımızı giderebiliriz. Bu durumu namazda sürekli okuyor olduğumuz surelerden biri olan Maun (Eraeytellezi) suresi çok güzel açıklamaktadır. Sure’ de konu şöyle ifade edilmektedir: Dini (Öldükten sonra dirilmeyi) yalanlayanı gördün mü? O insan yetimi itip kakar. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez. O insana ki yazıklar olsun o namaz kılanlara. Namaz kılarken bunu gösteriş için yaparlar ve namazı ciddiye almazlar. Yardımlaşmayı önemsemezler, hatta küçük yardımlaşma olarak kabul ettiğimiz iğne, iplik gibi önemsiz sayılabilecek ama olmadığında da eksikliğini hissettiğimiz araçların paylaşılması şeklinde yapılanlara dahi yanaşmazlar. Burada, yardımlaşma ve komşuluğun ne kadar önemli olduğu açıkça ifade edilmektedir.
Kapılarımız yan yana değil, dünyanın öbür ucunda olduğu halde, hepimiz tek yaratıcı olan Rabbul Alemin (alemlerin Rabbi olan Allah) bütün insanlığı aynı duygu ile yaratmıştır. Bütün insanlarda 5 duyu organı mevcuttur. Bunu Kur’an-ı Kerim Beled Suresi’nde şöyle açıklamaktadır. İnsan hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? Pek çok mal harcadım diyor. Kimse onu görmedi mi sanıyor? Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (bir hak yolu ve bir batıl yolu) gösterdik diyerek mükemmel olan insanı bu ayet bize açıklamaktadır. Bir önceki ayette açıklanan yardımlaşmayı reddetmek elbette ki iyi bir davranış olarak düşünmek mümkün değil. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı Teâla Yergök ve onun arasında olan bütün dünya Allah’ındır ve burada yaşayan insanlar değişik dinlerden dahi olsa yardımlaşma duygusu her zaman için bu davranışı göstermeye teşvik eder. Günümüzde yakın komşu ülkelerle olan ilişkimizi bu üzücü deprem daha çok ortaya çıkardı. Komşu devletler geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, yardım etmek için hem yardım malzemesi hem de yardım ekipleri gönderdiler. Halen de bölgede yardım eden ekipleri görmekteyiz. Aslında burada geçmişte bu ülkelerde yaşanan felaketlerde ülkemizin göstermiş olduğu yardımseverliğin neticesini de görmekteyiz. Allah böyle sıkıntıları ne bize ne hiçbir dünya ülkesine vermesin. Yardımlaşma duygusunu her anımızda yaşayanlardan eylesin.