1980’li yıllar, Türkiye’nin hem toplumsal hem de kültürel dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdi.
1980'li Yıllarda Yılbaşı Kutlamaları
1980’li yıllar, Türkiye’nin hem toplumsal hem de kültürel dönüşümlerin yaşandığı bir dönemdi.
Ekonomik politikaların globalleşmesi ve serbest piyasa etkisiyle birçok yabancı alışkanlık ülkemize girdi.
Değişimlerin en görünür olduğu alanlardan biri de yılbaşı kutlamalarıydı.
Bu dönemde yılbaşına hazırlık ve kutlamalar, yerel geleneklerle modern eğlence anlayışının harmanlandığı bir şekilde gerçekleşiyordu.
Yılbaşına hazırlık bir ay öncesinden başlardı.
Mini marketlerde ve dükkanlarda yılbaşı temalı ürünler, süslemeler ve kartpostallar sergilenirdi. Tarihi orta çarşıda bulunan gazete bayisi ve bazı berberler piyango biletleri satışı yapardı.
Yılbaşının popüler ürünlerden biri de çam ağacıydı. Bodur çam ağaçları, süsler ve ışıklandırmalar yeni yeni moda olmaya başlamıştı. Ağaç süsleme, özellikle çocuklar için heyecan verici bir aile aktivitesiydi.
Ekonomik durumu iyi olan evlerde yılbaşı için özel yiyecekler hazırlanırdı. Hindi dolması, kuru yemiş tabakları ve meyve sepetleri sofraların vazgeçilmezleri arasındaydı. Mandalina ve portakal, o yılların nostaljik kokularını yansıtan en güzel kış meyveleriydi. Ayrıca tombala gibi oyunlar için hazırlık yapılır, akraba ve arkadaş toplantıları planlanırdı.
1980'li yılların yılbaşı kutlamalarının belki de en belirgin özelliği, televizyonun merkezi bir rol oynamasıydı.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT), yılbaşı geceleri için özel programlar hazırlardı.
Şovlar, skeçler ve sanatçılarla dolu bu programlar, ailecek ekran başına toplanmanın en önemli nedeniydi.
Barış Manço, Ajda Pekkan, Nilüfer, Erol Evgin, Sezen Aksu ve Zeki Müren gibi dönemin ünlü sanatçıları sahne performanslarıyla geceye renk katardı.
O yılların popüler sunucuları Halit Kıvanç ve Cenk Koray'ı unutmak mümkün mü?
TRT’nin yılbaşı piyangosu çekilişi ise gecenin en çok beklenen anlarından biriydi. Büyük ikramiye hayalleri kuran insanlar, milli piyango biletlerini aylar öncesinden alır ve çekilişi heyecanla takip ederdi.
Sokaklarda “Amorti çıktı mı?” soruları yankılanır, herkes talih kuşunun kendisine konmasını beklerdi.
O yıllarda yılbaşı eğlenceleri daha çok evlerde ya da küçük topluluklar içinde gerçekleşirdi.
Büyükşehirlerde bazı otellerde ya da restoranlarda yılbaşı baloları düzenlense de bu tür etkinlikler, daha çok belirli bir ekonomik seviyedeki kişilere hitâb ederdi.
Halkın çoğunluğu için gruplar halinde tombala oynamak, televizyon karşısında çekirdek çıtlatmak başlıca eğlencelerdi.
Tombala, aile üyelerinin bir araya gelmesini sağlayan en popüler oyunlardan biriydi. Büyükler ve çocuklar aynı masanın etrafında toplanır, kahkahalar eşliğinde “şanslı” numaralar çekilirdi.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yılbaşı kutlamaları, batılılaşmadan etkilenmekle birlikte yerel geleneklerle de iç içeydi.
Kimi aileler yılbaşını, yeni yıla dua ederek ya da Kur’an okuyarak karşılardı.
1980’lerin yılbaşıları, hem sâde hem de sıcak bir atmosfer barındırıyordu.
O dönemdeki kutlamalar, bugünkü görkemli etkinliklerden farklı olarak daha içten ve samimi bir havaya sahipti.
Aile içindeki dayanışma, komşuluk ilişkileri ve geleneksel değerler kutlamaların temel unsurlarını oluşturuyordu.
Televizyon başında geçirilen uzun saatler, tombala oynarken kahkahalar ve mandalina kokusu, bugün hâlâ birçok kişi için 80’lerin yılbaşılarına dâir en güzel anılardan biri olarak hatırlanıyor.
Özetlemek gerekirse, o dönemin yılbaşı kutlamaları, toplumsal dayanışmayı ve aile içindeki sıcak bağları güçlendiren bir unsur olarak öne çıkıyordu.
Bu nostaljik tablo, 80’lerin sâde ama anlamlı kutlamalarını günümüzün hızlı ve karmaşık yaşamından ayıran temel özelliklerini ortaya koyuyor.