Hayırlı Bir Evlat Olmak

Hayatta iken kıymetini bilemediğimiz nice değerler vardır. Bunu ancak aramızdan ayrıldıklarında anlarız.

Bunların en başında gelen anne ve babamız, en büyük değer ve emanetlerden biridir.

Onlar bizim için fedakârca yaşarken, bizler çoğu zaman onların kıymetini bilmeyiz, değerini geç anlarız. 

Geç de olsa fark etmek, değişmek ve onlar için bir şeyler yapabilme arzusu bir adımdır.

Çoğumuzun anne ve babasının maneviyatı, bize olan düşkünlükleri mutlaka güçlü olmuştur. 

Vatanına ve milletine faydalı olacak birey olmamız için en iyi şekilde yetiştirmek istemişlerdir. 

Biz, belki de o zamanlar bu hassasiyeti tam olarak anlayamadık.

Şimdi bir baba olarak onların duygularını daha iyi kavrayabiliyor, onlara hayırlı bir evlat olmak için çabalıyoruz.

Bilmeliyiz ki, bir evlat için en büyük görevlerden biri, vefat eden ebeveynine (anne ve baba) hayırla anılacak bir miras bırakmaktır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.), “İnsan öldüğünde ameli kesilir. Ancak şu üç şey onun amel defterini açık tutar: Sadaka-i câriye, kendisinden faydalanılan ilim ve ona dua eden hayırlı bir evlat.” (Müslim) buyurmuştur.

Bu hadis-i şeriften yola çıkarak vefat etmiş anne ve babamız için yapabileceklerimizi şöyle değerlendirmeye çalışalım:

1. Anne ve Babamıza Dua Etmek

Dualar, vefat edenler için en büyük sadakalardan biridir. Onların günahlarının affına, kabirlerinin nurlanmasına vesile olur.

“Rabbim, babama rahmet et, onu affet, mekânını cennet eyle.” diyerek her namaz sonrası onlara dua edebiliriz.

Kur’an-ı Kerim’de geçen şu dua da ebeveynlerimiz için en güzel dualardandır:

”Ey Rabbimiz! Hesap günü geldiğinde, beni, anne-babamı ve tüm müminleri bağışla." (İbrahim, 14/41)

2. Sadaka-i Câriyede Bulunmak

Sadaka-i câriye, insan öldükten sonra da amel defterine sevap yazılmasını sağlayan hayırlardır.

Bu tür iyilikler, kişinin arkasında bırakabileceği en değerli miraslardan biridir.

Anne ve babamızın ruhuna/hayrına bir çeşme, yol, köprü yaptırmak, su kuyusu açtırmak, özellikle kurak bölgelerde susuzluk çeken insanlara ve hayvanlara sürekli olarak fayda sağlamak, onların amel defterini açık tutar.

Hayır kurumlarına düzenli bağış yapmak, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs vermek, yurt inşa edilmesine katkıda bulunmak, yetimhanelere destek olmak ve fakirlere sıcak yemek ulaştırmak da sadaka-i câriyenin kapsamına girer.

Bunun yanında, cami veya Kur’an kursu yaptırmak, içinde namaz kılınan ve ilim öğrenilen bir mekân inşa etmek, anne ve babamızın ruhu için sürekli bir hayır kaynağı olacaktır.

Ayrıca, kütüphanelere faydalı kitaplar bağışlamak, ilmi çalışmaların desteklenmesine katkıda bulunmak, hastanelere veya sağlık merkezlerine tıbbi malzeme temin etmek gibi eylemler de sadaka-i câriye kapsamına girer.

Önemli olan, yapılan hayrın sürekli fayda sağlaması ve insanlara uzun vadeli bir iyilik olarak devam etmesidir.

Böylece, anne ve babamızın adı hayırla anılmaya devam ederken, amel defteri de kapanmadan sevap hanesi dolmaya devam edecektir.

3. Kur’an-ı Kerim Okuyarak Ruhlarına Hediye Etmek

Özellikle Yâsin, Mülk ve İhlâs surelerini okuyarak anne ve babamızın ruhuna bağışlayabiliriz.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Ölülerinize Yâsin okuyunuz.” buyurmuştur (İbn Mâce, 4).

Ayrıca mevlit okutmak, hatim indirmek ve sevabını anne ve babamıza armağan etmek de ruhlarına huzur verecektir.

4. Akrabalık Bağlarını Güçlendirmek

Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “İnsanın anne-babasına yapacağı iyiliğin en güzeli, onların dostlarına ikramda bulunmasıdır.” (Müslim) buyurmuştur.

Anne ve babamızın sağlığında değer verdiği akrabalarına ve dostlarına iyilik etmek, onlarla ilişkileri sıcak tutmak, onlara duyduğumuz saygının ve sevginin bir göstergesidir.

5. Hayatımızı Onların Öğretilerine Uygun Şekilde Şekillendirmek

Anne ve babamızın bize öğrettiği güzel değerleri yaşamak ve yaşatmak, onların ruhunu huzura kavuşturacaktır.

İyi bir insan olmak, adaletli davranmak, merhametli olmak ve onların öğütlerini hayatımıza geçirmek, onları en güzel şekilde anmak demektir.

Sonuç olarak, belki hayatta iken onlara daha fazla vakit ayıramadık, sözlerini yeterince dinlemedik. Ama şimdi, onlar için dua edebilir, onlar adına hayırlar yapabilir ve iyi bir insan olarak onların mirasını devam ettirebiliriz.

Unutmayalım ki, hayırda geç kalmak diye bir şey yoktur.

Yapılan her iyilik, anne ve babamızın amel defterine yazılmaya devam eder.

Rabbim, vefat eden tüm anne ve babalarımıza rahmet eylesin, bizleri de onların duasını alabilecek hayırlı evlatlardan eylesin. Âmin.