Çocuklar ve Cami Adabı
On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif, maneviyatın yükseldiği, kalplerin yumuşadığı, camilerin cemaatle dolup taştığı müstesna bir zaman dilimi.
Her yaştan insanın teravih namazına koştuğu bu ayda, camiler âdeta bir aile ortamına bürünür.
Geçen yıl yan yana saf tuttuğumuz, birlikte rükûya varıp secdeye kapandığımız dostlarımızdan bazıları artık aramızda değil. Onların yerini, yeni nesil çocuklar ve gençler almaya başladı.
Yeni nesil çocuklar ve gençler, yüksek enerjileriyle ve coşkulu heyecanlarıyla dikkat çekiyor. Bir de cami âdabı ve görgü kuralları konusundaki eksiklikleriyle...
Bu eksiklikler, hem çocukların eğitimi hem de cami görevlilerinin rehberliği açısından önemli bir konuyu gündeme getiriyor: Çocuklar ve cami âdabı.
Cami, sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda bir terbiye ve eğitim yuvasıdır.
Çocuklar, bu kutsal mekânlarda yalnızca namaz kılmayı değil, toplumsal kuralları, etkileşimi, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, sabrı ve birlikte yaşama kültürünü de öğrenirler.
Tabii bu öğrenme süreci, kendiliğinden gerçekleşmez. Çocukların cami âdabını öğrenmeleri, hem ailelerin hem de cami görevlilerinin bilinçli çabalarına bağlıdır.
Cami Adabı Nedir?
Cami âdabı, camiye girerken, camide bulunurken ve camiden ayrılırken uyulması gereken görgü ve nezaket kurallarını ifade eder.
Bu kurallar, hem ibadetin huşû içinde gerçekleşmesini sağlar hem de cemaatin huzurunu korur.
Meselâ, camiye temiz ve üzerinde resim-fotograf olmayan kıyafetlerle girmek, yüksek sesle konuşmamak, yaşıtlarıyla dalaşmamak, gürültü yapmamak,
cami eşyalarına zarar vermemek,
hâl ve hareketlerine özen göstermek, safları düzgün tutmak, cemaati rahatsız edecek davranışlardan kaçınmak gibi kurallar, cami âdabının temel unsurlarıdır.
Çocuklar ve Camiye Uyum Süreci
Çocuklar, doğaları gereği hareketli ve meraklıdır. Bilhassa ergenlik dönemindeki gençler, enerjilerini kontrol etmekte zorlanabilirler.
Bu hâl, cami gibi sessizliğin ve huzurun hâkim olması gereken bir ortamda bazen uyumsuzluklara neden olabilir. Ancak bu, çocukların camiden uzaklaştırılmasını gerektiren bir sorun değildir. Aksine, çocukların camiye alıştırılması ve cami âdabını öğrenmeleri için bir fırsat olarak görülmelidir.
Çocukların camiye uyum sağlamaları için şu adımlar izlenebilir:
1. Ailelerin Rolü:
Çocukların cami âdabını öğrenmesinde ailelerin rolü büyüktür.
Aileler, çocuklarına camiye gitmeden önce temel görgü kurallarını öğretmeli ve onları cami ortamına hazırlamalıdır.
Meselâ, camide yüksek sesle konuşmamak, koşmamak, safları bozmamak gibi kurallar evde anlatılabilir.
2. Cami Görevlilerinin Rehberliği:
İmamlar ve müezzinler, çocukların camiye uyum sağlamaları konusunda kilit bir role sahiptir.
Cami görevlileri, çocuklara sevgiyle yaklaşmalı, onları camiye davet etmeli ve cami adabını öğretirken sabırlı olmalıdır.
Özellikle teravih namazları gibi kalabalık ibadetlerde, öncelikle çocukların yetişkinler arasında namaz kılmaları sağlanabilir, mümkünse ayrı bir bölüm oluşturulabilir veya onlara küçük görevler verilerek camiye aidiyet duygusu kazandırılabilir.
3. Oryantasyon Programları:
Camilerde çocuklar için oryantasyon programları düzenlenebilir.
Bu programlarda, cami âdabı, abdest alma, saf tutma, namaz kılma gibi temel bilgiler anlaşılır bir şekilde uygulamalı öğretilebilir.
Ayrıca, çocukların camiyi sevmeleri için tarihi camilere geziler gerçekleştirilebilir, ödüllü hikâyeler ve çeşitli etkinlikler düzenlenebilir.
4. Örnek Davranışlar:
Çocuklar, yetişkinlerin davranışlarını örnek alır. Bu nedenle, cemaatin cami âdabına uygun davranışlar sergilemesi, çocuklar için en etkili öğrenme yöntemidir.
Yetişkinler, çocuklara karşı anlayışlı ve hoşgörülü olmalı, onları camiden soğutacak sert tepkilerden kaçınmalıdır.
Çocukların Enerjisini Olumluya Kanalize Etmek
Çocukların camideki hareketliliği, aslında onların camiye olan ilgisinin bir göstergesidir. Bu enerji, doğru yönlendirildiğinde olumlu sonuçlar doğurabilir.
Meselâ, çocuklara cami içinde küçük sorumluluklar verilebilir.
Cami temizliği, Kur'an-ı Kerim dağıtımı, cemaate su ikramı gibi görevler, çocukların camiye aidiyet duygusunu güçlendirir.
Ayrıca, çocukların camiye gelmelerini teşvik etmek için ödüllendirme sistemleri de uygulanabilir.
Meselâ, düzenli olarak camiye gelen çocuklara küçük hediyeler verilebilir veya cami içinde çocuklara yönelik etkinlikler düzenlenebilir.
Sonuç olarak, çocuklar, camilerin ve cemaatin geleceğidir. Onların cami âdabını öğrenmeleri, sadece ibadetlerini doğru şekilde yerine getirmeleri için değil, toplumsal değerleri benimsemeleri ve manevi bir kimlik kazanmaları için de önemlidir.
Bu süreçte, aileler, cami görevlileri ve cemaatin iş birliği içinde olması büyük önem taşır.
Çocuklara sevgiyle, sabırla ve anlayışla yaklaşmak, onların camiyi bir yuva olarak görmelerini sağlayacaktır.
Ramazan-ı Şerif, bu manevi eğitimin en güzel zamanıdır.
Çocukların camiyle tanıştığı, cami adabını öğrendiği ve maneviyatla buluştuğu bu mübarek ay, geleceğin cemaatinin temellerini atmak için bir fırsattır.
Bu fırsatı iyi değerlendirmek, hepimizin görevidir.