Boyabat'ta Temmuz ayı denilince akla hemen kavurucu sıcaklar gelir.
Umut Damlaları
Boyabat'ta Temmuz ayı denilince akla hemen kavurucu sıcaklar gelir.
Bu sıcaklar, buğday hasadı için ideal olsa da, çeltik tarlaları, bağlar ve bahçelerdeki sebze ve meyveler için büyük bir tehdit oluşturur.
Kuraklık stresi altında kalan bitkiler pörsür, zayıflar, verim düşer ve çiftçiler büyük kayıplara uğrar.
Bildiğim kadarıyla yağmur epeydir bu bereketli topraklara uğramadı. Toprak çatladı, bitkiler kurumaya yüz tuttu.
Umutlar, sıcak havadan etkilenmiş çiçekler gibiydi; soldu solacak.
Çiftçiler endişeyle tarlalarına bakıyordu.
Bu endişelerle geçen bir yaz gününde aniden kara bulutlar belirdi. Rüzgâr hızlandı, ağaçlar sallanmaya başladı. Ve sonunda ilk damlalar yere düştü bir bir.
Önce hafif, sonra şiddetli bir sağanak yağmur başladı.
Kararan gökyüzünden bir nimet gibi yeryüzüne inen sağanak yağmur, Boyabatlı çiftçilere umut dolu bir nefes aldırdı.
Toprak kokusu sardı her bir yanı.
Kısa süreli olsa da bu yağmur, ölü sayılabilecek kurak toprağı canlandırdı, bitkilere hayat suyu verdi ve ormanlık alandaki hayvanlar için de büyük bir rahatlama kaynağı oldu.
Bir damla yağmurun bile ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteren bu olay, çiftçilerin yüzlerinde umut dolu bir tebessüm oluşturdu.
Yağmur sadece susuzluğu gidermemiş, aynı zamanda geleceğe dair umutları da yeşertmişti.
Yağmurun ardından, biraz abartılı olacak ama, bir yeşerme patlaması yaşandı. Toprak kendine geldi, bitkiler canlandı, ormanlık alanlar nefes aldı.
Bu bereketli yağmur, sadece çiftçilere değil, tüm bölgeye umut ve sevinç ışığı saçtı.
Bu vesileyle, tüm çiftçilerimize bereketli ve bol kazançlı bir yıl diliyoruz.
Rabbimizden, bu güzel topraklarda yetişen tüm ürünlere bereket vermesini ve bizleri kuraklığın pençesinden korumasını niyaz ediyoruz.
Yaşadıklarımız bize doğanın dengesinin ne kadar önemli olduğunu ve her damla suyun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Çevreye duyarlı olmalıyız, ormanlık alanlara ateşle yaklaşmamalıyız, su kaynaklarımızı korumak için elimizden geleni yapmalıyız.
Unutmayalım ki, su hayattır.
Doğanın bize sunduğu bu mucizeleri korumak, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin sorumluluğudur.