Dedem avludaki çınara yaslanmış hüzünle, “ah,” çekiyordu.
Dedim hayırdır dede!
Dedem, bakışlarıyla beni süzdü ve yüzünde belirlenen hüzünlü bir ifadeyle önce tebessüm etti,eli çınarın köküne dayalı olduğu halde konuştu.
Yaşlı çınarın gövdesinden ayrılmak istercesine yana yatan dalı göstererek;
- -Oğlum yana yatan şu dal var ya, onun yere yığılmasını önlemek için altına verilen şu dayamayı (direği) babam dikmişti.
- Bakıyorum da o direk çürümeye yüz tutmuş ve üzerine binen dalın yükünü çekemez olmuş. Demek ki, ağaçlarda yaşlanıp yorgun düşüyor insanlar gibi” demişti.
- Hüzün ve kahir dolu sözlerden sonra, gözlerimi dedeme çevirip pür dikkat süzmüştüm.
- Dedem iri yapılı kemikleriyle küheylan gibi karşımda duruyor ve omuzlarında hissedilen yorgunluk beni içlendiriyordu.
- Yüzündeki kalın had çizgilerinde yılların yorgunluğu belirgin görünüyordu.
- Dünyayı kaplarcasına etrafına açılmış çınarın dallarına baktığımda, sararan yaprakların titrediğini hissediyordum.
- Mevsim sonbahardı, Yaprakların sararması ve dallardan, tutunmaya çalışması bana kasvet veriyor ve bu ağacı kim bilir kim dikmiştir diye düşündürüyordu.
- Dedem benim soru soracağımı anlamıştı. Daha yüzüne bakamadan “evlat bu çınarın dikilişinden de bahsedeyim mi” dedi ve devamla;
Dünyanın fani olduğunu devletlerin, insan ve ağaçların da doğdukları gibi kalmayacağını anlatıyor, “evlat her şey doğar, gelişir, yaşlanır ve bir gün yok olur”.diyordu.
Dedem konuşurken, bende sormak istemiştim, ama soru sormama fırsat vermeden “evlat her şey yaşlanıp yok olduğuna göre bazı şeylerin devamlılığı esas olmalı. Bu gördüğün çınar varya! Büyük dedelerimiz tarafından dikilmiş, babam bunun dallarını güçlendirmiş ve bugüne ulaşmasını sağlamıştır.
Dedemin cümlelerindeki hüzünlü ifadeler beni duygulandırmıştı. Öyle ya bahar da canlanırken sonbaharda sararan yapraklar ve üşüten serin rüzgârlar nenin, nesiydi.
Her mevsimin bir güzelliği vardı ama sonbaharın önü kıştı.
Kışın ağaçlar çiçek açmaz ve çınarlar dal salmaz. Kar yağışına ise birçok çınar dayanmaz. Sonbaharlar bana hüzün verir ve kar yağışındaki ağırlığı taşıyamayan çınar dallarının yıkılışını hatırlatır. Buna rağmen geldi yine sonbahar Müjdeler olsun, kıştan sonra geliyor bahar.
Yazımızı aşağıya aldığımız bir şiirle bitirelim. Saygılarımla.
Nezih Yıldırım